Beslenmemizde oldukça fazla yer kaplayan ama oldukça fazla da zarar veren şeker, insan hayatını tehdit ediyor. Günümüzde rafine şekerler özellikle çocuklar için ciddi bir tehdit. Şeker, boş kalori olmasının ötesinde toksik bir maddedir. Şekerin sindirimi sırasında vücuttaki değerli vitaminleri ve mineralleri emer. Vücut kendini bu maddeden arındırabilmek için mücadele eder. Her gün şeker alınması durumunda vücudu asidik yapar. Böylelikle vücut asit-alkali dengesini sağlayabilmek için normalin üzerinde ilave çaba gösterir. Şekerle savaşmak için desteğe ihtiyaç duyar. Şekerin zararı etkilerinden korunmak isteyen vücut, özellikle kanı koruyabilmek için, kemikler ve dişlerden kalsiyum emmeye başlar. Tüm bu çabaların sonuncunda vücut yorgun düşer.
Düzenli şeker tüketimi zamanla iç organları olumsuz yönde etkilemeye başlar. En çok ve ilk etkilenen organlardan biri şüphesiz karaciğerdir. Çünkü şeker glukoz formunda karaciğerde depolanır. Elbette karaciğerlerimizin de bir kapasitesi vardır. Bu kapasite aşıldığı için çeşitli hastalıklara davetiye çıkarılmış olur. Şekerin zararları saymakla bitmez. Şeker karaciğerden sonra en çok beyin fonksiyonlarına zarar verir. Hafızamızda şekerin kurbanı olur. Büyüme çağındaki bir bebeğe verilebilecek en kötü şey şekerdir. Ne yazık ki bebek ve çocuklara en çok verdiğimiz şeyde yine şeker ve şekerli yiyeceklerdir. Çocuklarımızı her gün zehirliyoruz ve birçoğumuz bunun farkında bile değil. Çocuklarımıza şeker ve şeker içeren maddeler vermeyelim, kendimiz de yemeyelim. Şekerin çocuklar üzerindeki olumsuz etkilerini Şekerin Çocuklara Zararı yazımızda okuyabilirsiniz.