Okula ya da kreşe çocuklarını ilk defa yollayacak anne ve babalar için endişe verici durumların başında, bulaşıcı hastalıklar gelir. Bir taraftan çocukları için çok önemli olan eğitim hayatının başlangıç telaşı olurken diğer taraftan “acaba çocuğum yeni ortama adapte olabilecek mi?” sorusu, üzerinde en çok düşünülen konulardandır. Özellikle kreş çocukların sosyal hayata adaptasyonunda oldukça büyük bir öneme sahiptir. Kreşler iyi bir sosyal etkileşim yuvaları olabilir ama kreşe giden çocuklarımız neden sürekli hasta olurlar. Bunun yanıtı basittir. Nerede çokluk orada hastalık. Bir de kreş yeterince hijyen kurallarına uymuyorsa, çocuklar için salgın hastalık kaçınmaz olur.
Sık Olarak Karşılaşılan Okul ya da Kreş Enfeksiyonları
1- Soğuk algınlığı (Nezle): En sık görülen okul ve kreş çağı enfeksiyonudur. Virüsler tarafından çocuklar nezle olurlar. Hafif burun akıntısı, hapşırık ve seyrek öksürükle beraber hafif ateş olabilir. Genellikle kısa sürede kendiliğinden iyileşir. Soğuk algınlığı çocuklar için çok sıkıntılı bir durum oluşturmaz.
2- Grip: Soğuk algınlığına göre daha tehlikeli ve daha ağır seyreder. İnfluenza virüsleri genellikle gribe sebep olurlar. Yüksek ateş, baş ağrısı, kas ağrıları ile seyreder. Grip, burun akıntısı, burun tıkanıklığı ve öksürüğün eşlik ettiği aşırı halsizlik yapan ciddi bir durumdur. Hekim gözetiminde tedavi edilmelidir. Kulak iltihabı, bronşit ve zatürre açısından takibi gerekir.
3- İshal: Kreş ve okullarda hijyenik koşullara bağlı olarak yaygın görülebilir. Günde en az üç defa sulu dışkılama, bulantı, kusma, karın ağrısı ve ateş ile ortaya çıkar. Ağız yolu ile alınan yiyecek ve içeceklerden geçen bakteri, virüs ve parazitler ishale sebep olabilirler. Hekim değerlendirmesi ve laboratuvar incelemeleri sonrası bir taraftan ilaç tedavisi planlanırken diğer taraftan sıvı kaybının yerine konması çok önemlidir. İshalin tedavisinde kaybedilen suyun tekrar vücuda alınması çok önemlidir. Bol bol su içilmelidir.
4- Boğaz enfeksiyonları: Boğaz ağrısı, yutma güçlüğü ve ateşle seyreden boğaz enfeksiyonlarının büyük çoğunluğu antibiyotik tedavisi gerektirmeyen virüs enfeksiyonlarıdır. Bazen boğaz enfeksiyonlarına bakterilerde sebep olabilmektedir. Bu yüzden antibiyotik tedavisi gereken durumların ayırt edilebilmesi için hekim muayenesi ve laboratuvar incelmeleri gerekebilir. Özellikle A grubu beta hemolitik streptokok (beta mikrobu) tespit edilen hastaların mutlak surette ve yeterli süre antibiyotik tedavisi alması gerekir. Doğru ve yeterli tedavi edilmeyen beta enfeksiyonlarının romatizma ve nefrite neden olabileceği unutulmamalıdır.
5- Orta Kulak İltihabı: Özellikle soğuk algınlığı, grip ve boğaz enfeksiyonlarından sonra bakteri ve virüsler östaki kanalı vasıtası ile boğazdan orta kulağa geçerek iltihaba neden olurlar. Orta kulak enfeksiyonları genellikle çocukluk dönemlerin görülür. Yetişkinlerde orta kulak enfeksiyonlar nadir görülür. Orta kulak enfeksiyonu, Kulak ağrısı, ateş ve işitme azlığı ile kendini gösterir. Hekim değerlendirmesiyle tedavisi gerekir. Bazı durumlarda kulak tüpü takılması gerekebilir.
6- Zatürre (Pnömoni): En istenmeyen hastalıklardan birisi şüphesiz zatüredir. Yüksek ateş, yoğun öksürük ve balgamla seyreden zatürre sıklıkla bir boğaz enfeksiyonunun ardından gelişir. Bu yüzden boğaz enfeksiyonlarının ve gribin tedavisi önemlidir. Grip ya da boğaz enfeksiyonları ilerlerse, zatüreye sebep olabilmektedir. Çeşitli virüs ve bakteriler tarafından özellikle de bağışıklık sistemi zayıf kronik hastalığı olan düşkün çocuklarda görülür. Prematüre çocuklarda da sıklıkla görülür. Erken tanı ve tedavi hastalığın ilerlemesi açısından çok önemlidir. Akciğerlerin durumuna ve kandaki oksijen değerine göre oksijen tedavisi ve antibiyotik tedavileri uygulanabilmektedir. Bazı hastanelerde Airvo basınçlı oksijen sistemi ile akciğerlerdeki virüslerin atılımı sağlanabilmektedir.
6- Bronşit ve Bronşiolit: Küçük ve orta boy soluk borularının virüs ve bakteriler tarafından iltihaplanması ile oluşurlar. Genellikle öksürük, balgam, hırıltı, ateş ve zaman zaman göğüs ağrısı ile kendini gösterirler. Başlangıcında genellikle boğaz enfeksiyonu görülür.
7- Döküntülü Hastalıklar: Okul çocukları özellikle kalabalık ortamlarda bulunmaları nedeni ile döküntülü hastalıkları da yaygın olarak geçirirler. Kızamık, kızamıkçık ve suçiçeği gibi aşı ile korunabilen hastalıkların yanında birçok döküntülü hastalık vardır. Ortak özellikleri virüsler tarafından oluşturulmaları ve ateş ile birlikte olmalarıdır. Birçoğu virüs kaynaklı olduğu için antibiyotik tedavisi kullanılmaz.
Kreş veya Okul Çağındaki Çocukların Bağışıklık Sistemini Geliştirmek İçin Ne Yapmalıyız
Başta anne sütü ile beslenme olmak üzere, çocukluk çağında geçirilen hastalıklar ve uygulanan aşılar, bağışıklık sisteminin gelişimine katkıda bulunur. Tedbir almak için bağışıklık sistemini güçlendirecek probiotik gıdaların tüketimi daha çok arttırılmalıdır. Çocukluk çağında enfeksiyon hastalıklarına çok yakalanırız. Zamanla gelişen bağışıklık sitemi sayesinde enfeksiyon hastalıkları azalır. Bağışıklık sistemi; kötü beslenme, olumsuz çevre şartları, uykusuzluk, aşırı yorgunluk ve yoğun stresle beraber zayıflamaktadır. Bu yüzden çocuklarınızı olumsuz koşullardan ve sağlıksız gıdalardan uzak tutun. Bol bol ev yapımı yoğurt ve kefir gibi probiyotik gıdalarla besleyin. Cips, kola gibi yapay gıdalardan mümkün olduğu kadar uzak durun.