Eskişehir… Adı eski ama kendi modern şehir. Kendinizi haftasonu Avrupa’da tatil yapıyormuş gibi hissetmek ve ruhunuzu dinlendirmek mi istiyorsunuz? O zaman gitmeniz gereken yer tam olarak Eskişehir’dir. Tarih, kültür-sanat, eğlence mekanları, doğa ve yeşil alanlar, mükemmel bir kent yapılaşması… Daha ne olsun! İşte size “şimdi Eskişehir’de olsam keşke” demeniz için 13 sebep:
Eskişehir’de Gezilecek Yerler
1- Eskişehir Odunpazarı Evleri: Eskişehir’in ilk yerleşim yerini oluşturan Odunpazarı semtindeki Osmanlı Dönemi’nden kalma tarihi evlerdir. Kıvrımlı yolları, çıkmaz sokakları, ahşap süslemeli bitişik düzenli, cumbalı evleri ile örf, adet ve geleneklerini koruyarak bir bütün olarak günümüze kadar gelmiştir. Tarih kokan bu yerlerde dolaşırken zamanda yolculuk yapıyor gibisiniz.
2- Eskişehir Mutfağı: Eğer biraz damak tadınız gelişmişse ve damağınızı şenlendirmek istiyorsanız bir Eskişehir’e uğrayın derim. Eskişehir’e özgü met helvası, nuga helvası, haşhaşlı çörek, çibörek ve daha neler neler…Gidin yiyin; ama başka yerde yeseniz bu denli lezzetli olmayabilir. Eskişehir atmosferinde bunları tatmak bir başka. Göreceksiniz tadı damağınızda kalacak.
3- Porsuk Çayı ve harika atmosferi: Porsuk çayının kenarında bir cafede çayınızı yudumlayın. Etraftaki dinamik ve özgür gençleri izleyin. Hatta çıkın biraz etrafta dolaşın. O güzelim, modern caddelerde yürüyün ve o atmosfere dahil olun. Sonra onlar gibi siz de sanki başka hiçbir kaygınız yokmuşçasına oradaki çimlere uzanın. Gitar çalan gençlere, kahkahalarına, eğlencelerine kulak verin. “Hayat budur!” diyeceksiniz.
4- Eskişehir Plajı: Evet, yanlış okumadınız Eskişehir Plajı. Türkiye’nin ilk ve tek yapay plajı burası. Eskişehir’de, Kent Park’ta. Yer altından çıkan kaynak suyu kullanılmış. Kendi arıtma tesisi de olan plajı, her akşam temizleniyor. Plaj 1,5 metre derinliğinde ve 350 metre uzunluğunda. Hafta içi yaklaşık 300, hafta sonları da 1000 kişiye kadar insan buradan faydalanabiliyor. Plajın hemen yanındaki olimpik havuzda da, 7-16 yaş grubu gençlere, gruplar halinde yüzme dersleri veriliyor. Hafif bir müzik yayını, dolaşan mısırcı, kumda kova ve kürekleriyle oynayan çocuklarla da tam bir plaj görüntüsü mevcut. Bozkırın ortasında ama işte size tam bir plaj havası.
5- Yılmaz Büyükerşen Balmumu Heykeller Müzesi: Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’in Eskişehir’e kazandırdığı Yılmaz Büyükerşen Balmumu Heykeller Müzesi, Türkiye’de bu alanda bir ilk. Müzede, Eskişehir’in ve Türkiye’nin tarihinden kesitlere yer verilmiş. Atatürk’ün çeşitli dönemlerini yansıtan heykelleri, Atatürk’ün aile bireylerinin heykelleri, bunun yanı sıra yerli ve yabancı devlet adamlarının, sanatçıların, medya mensuplarının ve sporcuların balmumu heykelleri bulunuyor ve gerçekten canlı gibiler. Farklı dekorlar kullanılması da daha bir gerçek hissi yaratıyor. Türkiye’nin başka hiçbir yerinde olmayan ve kesinlikle Eskişehir’e gidilip görülmesi gereken bir yer.
6- Canlı Tarih Müzesi: Türkiye’de bir ilk daha:’Canlı Tarih Sahnesi’. Burada silikon heykellerden oluşturulan Atatürk ve İsmet İnönü, kendi ses ve hareketleriyle yakın tarihi anlatıyor. Hareketli Atatürk heykeli, kürsüde kendi sesinden 10’uncu Yıl Nutku ile o yıllarda Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde açılış konuşmaları yapıyor. İsmet İnönü heykeli de Lozan Barış Antlaşması’nı, Cumhuriyeti ve ölüm yıldönümünde de Atatürk’ü anlatıyor. Sahnede hareketli ve sesli android iki figürünün yanısıra Kurtuluş Savaşı ve yakın tarihe ait çeşitli belgesel görüntüler de yer alıyor. Bu gerçeklik insana koşup çok özlediğimiz, hasret duyduğumuz Atatürk’ün boynuna sarılma hissi yaratıyor. Bu müze sayesinde bir parça olsun onu görmüş kadar oluyoruz.
7- Eskişehir Çağdaş Cam Sanatları Müzesi: Eskişehir’de ilkler bitmek bilmiyor. Eskişehir Çağdaş Cam Sanatları Müzesi, Türkiye’nin ilk cam sanatları müzesidir. Müze binası restore edilmiş üç Odunpazarı evinin birleştirilmesiyle oluşturulmuş. Cam sanatçılarının eserlerini sergilemek üzere kurulmuş. Eskişehir Odunpazarı Evleri Kent Müzesi’nde bulunuyor. Müze, Büyükşehir Belediyesi, Anadolu Üniversitesi ve Cam Dostları Grubunun işbirliği ile kurulmuş. Güzel Sanatlar Fakültesi bünyesinde, zaman içerisinde toplanan 75 Türk, 12 yabancı sanatçının eserleri müze koleksiyonunda bulunmakta ve sergilenmekte. Sanata ve cama meraklıysanız buradaki eserleri mutlaka en kısa zamanda görmelisiniz.
8- Eskişehir Kent Belleği Müzesi: “Kentin Belleği’ni yaşatmak.” İşte bu misyonla kurulmuştur bu müze. Avrupa Birliği ile ortak bir projedir. Tarihin başlangıcından günümüze kadar Eskişehir’in kentsel gelişiminin kaydını tutmak, korumak ve gelecek nesillere kentli olma bilincini kazandırmak amacıyla kurulmuştur. Kente yerleşen ama bu kültürü edinemeyen ve tarih bilinci çok fazla olmayan bir toplum için günümüzde tam da doğru amaçla kurulmuştur.
9- Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Senfoni Orkestrası: Büyükşehir Belediyesi Senfoni Orkestrası, 62 kişilik kadrosuyla, 15 senedir, haftada 2 gün konser veriyor ve yurt dışına turnelere katılıyor. Bu sezon açılışı İdil Biret’le yapmış, tam bir klasik müzik ziyafeti yaşatmış. Suna Kan, Gülsin Onay, Fazıl Say geliyor, şefler Rengim Gökmen, Gürer Aykal, Arda Aktar gibi isimler geliyor.
10- Tiyatro ve Opera İmkanı : Eskişehir’de dört bin kişi kapasiteli toplam 7 salon vardır. Salonun birinde tiyatro izlenebilirken birinde de operaya gidebilirsiniz. Tramvayın opera hattı ve toplu taşıma aracı olduğu için ulaşım sıkıntınız yok. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi şehir tiyatrolarının sunduğu tiyatroların yanı sıra Genco Erkal, Haldun Dormen, Rutkay Aziz, Arsen Gürzap gibi ünlü isimleri de sahnede görmeniz mümkün. Kültür-sanat severler için tam yeri.
11- Sabancı Uzay Evi – Planetaryum: Türkiye’deki en büyük ve son teknolojinin kullanıldığı uzay evi olmanın yanı sıra dünyadaki diğer uzay evleri ile de eşdeğer özelliklere sahip. İnteraktif sunumlar ve show gösterimleri yapılan Sabancı Uzay Evi’nde gösterimler; bilimsel gözlem, veri ve modellere dayanan 360 derecelik tam kubbede yapılmakta; izleyicilerine evrene, uzaya, galaksilere, yıldızlara dünya ve gezegenlere canlı bir seyahat deneyimi yaşatmakta. Henüz gidip görmediğim ama gidenlerden tam not alan bir mekan. Bir bilim meraklısı olarak gidebilmeyi dört gözle ve merakla bekliyorum.
12- Eskişehir Masal Dünyası Şatosu: Eskişehir’e Eskişehir Masal Dünyası Şatosu’na çocuğunuzu götürüp hayal dünyasına büyük katkıda bulunabilirsiniz. Çünkü Masal Dünyası Şatosu’nda çizgi film kahramanlarının 3 boyutlu resimleri ve Nasreddin Hoca, Keloğlan, Dede Korkut, Dev Tepegöz, Uyuyan Güzel, Beyaz Atlı Prens ve Cinderella’nın konuşan ve hareket eden heykelleri bulunuyor. Eskişehir’in plaka numarasından yola çıkılarak 26 adet kule inşa edilmiş. En yüksek kulesi İstanbul’daki Galata Kulesi’nin kopyası. Diğer kuleler ise Antalya’daki Yivli Minare, Diyarbakır’daki Çan Kulesi, Topkapı Sarayı’ndaki Adalet Kulesi, İstanbul’daki Kız Kulesi, Mardin’deki Ulu Camii minaresi ve Amasya’daki Burgulu Minaresi’nin benzerleri olarak yapılmış.
13- Kalabak suyu, ve Lületaşı da meşhurdur. Eskişehir taşı olarak bilinen taş, işte bu lüle taşıdır. Türkiye’de yalnız Eskişehir’de çıkarıldığı için Eskişehir taşı olarak bilinir, işlenebilirdir.
İşte bu: Adı eski ama kendisi yepyeni ve modern bir şehir. Burası gerçekten gidilip görülmeye değer. Bu güzellikleri görmek ve bu atmosferde yaşamak için Avrupa’ya seyahat etmeye ihtiyacınız yok. Eskişehir, bizim ülkemizin geleceğe gülen yüzü. Bakın usta yazar Yılmaz Özdil bu mükemmel şehir için ne diyor: “Resim, heykel, bu şehrin çocuklarının doğal hayatının parçası… Tarih şuuruyla büyüyorlar. Ağaçla büyüyorlar. Hayvan sevgisiyle büyüyorlar. Akılla, bilimle, kültürle, sanatla; zihinlerine duvar örmeden, çocukluklarını-gençliklerini yaşayarak, özgürce büyüyorlar. Mesleki kariyerimi ortaya koyarak iddia ediyorum: Eskişehir’de bugüne değil yarına şahit oluyoruz. En geç önümüzdeki 10-15 sene içinde, Türkiye’nin geleceğine damga vuracak insanlar, bu donanımlı çocukların arasından, Eskişehir’den çıkacak. Yazın bir kenara… Sanatta bilimde sanayide siyasette hayatımıza yön verecek insanlar, bu çocukların arasından yetişecek.”