Bağışıklık sisteminin ilk defa söylendiği yer Yunanistan’ın bugün başkenti olan Atina’dır. Bağışıklık sistemi ilk Milattan önce 450 yılında veba salgınında fark edildi. Veba salgınında binlerce insan ölürken bazı vebaya yakalananların nöbetler geçirip tekrar iyileşmeleri dikkat çekiciydi. Neden vebaya yakalananların bazıları ölürken bazıları yaşıyordu. Ne idi bu insanların vebaya yakalanıp tekrar iyileşmelerini sağlayan güç. İlk göze çarpan çok iyi beslenmeleri oldu. İyi beslenenler daha güçlü oluyordu. Hipokrat gözlemleri sonucunda besinlerin bağırsaklarda bir güç ile ilaç olduğunun farkına vardı. Tarihe şu sözü kaydetti. “Yedikleriniz ilacınız ,İlacınız yedikleriniz olsun”  dedi.

1900’lü yılların başında Rusya’nın Odessa kentinde Elie Metcihikof bağışıklık sisteminin keşfi için büyük bir adım attı. Bulaşıcı bir hastalıktan ölmek üzere olan karısının kanını alıp kendine enjekte etti. İnsan vücudunda hastalıklara neden olan mikropları yok eden bir güç vardı. Bu güç neydi ve bir an önce onu bulmalıydı. Karısı ölürken kendisi ateşlenip nöbetler geçirdikten sonra iyileşti. Ömrünü bu gücü bulmaya adamıştı.  Elie Metcihikof, İtalyada Melisa kentine gittiğinde bir yılbaşı ağacına asılı duran deniz kestanesinin dikenini bir lavraya geçirdi. Sürekli yanında taşıdığı ve onu zoologken mikrobiolog yapan mikroskobunu çıkardı. Gördükleri karşısında irkildi.

Bunu ilk defa görüyordu ve çok heyecanlanmıştı. Patojen bir mikrop hücresine saldıran başka mikrorganizmalar vardı. Mikrobun etrafını sarıp ,sonra onu yutarak yok ettiler. Gözlerini mikroskoptan ayırdı. Ellerini karnının üzerinde gezdirdi. Burada bunlardan çok var. Bağırsakların önemi yavaş yavaş anlaşılmaya başlanmıştı. Ömrünü bu müthiş sistemi çözmeye adayan Elie Metcihikof, artık yaşlanmıştı. Ölüm zamanı gelmişti. Ömrünü adadığı bağışıklık sistemi araştırmalarıyla artık onsuz devam edecekti. Tarihe altın harflerle geçen o müthiş sözlerini asistanlarına söyledi. Asistanlarına döndü ve kısık ama net bir sesle şöyle dedi. “Sizden bir şey istiyorum. Söz verin. Ben ölünce, hemen karnımı açın ve bağırsaklarımın her yerini inceleyin. Orada dünyanın harikalarını bulacaksınız. Orada çok büyük bir hazine var. İnsanlığın geleceği için çok büyük fırsat. Orada bağışıklık sisteminin kaynağı var.” Bu sözlerle bağışıklık sisteminin kapsını insanlığa sonuna kadar açmıştı. Elie Metchikoff, 1916 yılında hayatını kaybetti. Bağışıklı sisteminin en önemli güç merkezi 2. beynimiz olarak da isimlendirilen bağırsaklarımızdı. Elie Metchikoff’un açtığı kapıdan içeri giren bilim adamları probiyotiklerin önemi daha iyi kavramıştı. Bağırsaklar ve probiyotikler, sağlıklı bir bağışıklık sisteminin temel taşlarıydı.