Hirudoterapi Sülük Tedavisi

Tıbbi sülüklerle yapılan tedavi şekline hirudoterapi denir. Sülükle tedavi anlamına gelen Hirudoterapi, antik çağlardan beri hekimler tarafından tedavi aracı olarak kullanılmıştır. İbn-i Sina’nın (MS 980-1037) EL- Kanun fi’t Tıb adındaki ünlü kitabı, Tokatlı Mustafa Efendi tarafından 18.yüzyılda Osmanlı Türkçesine çevrilmiştir. Bu kitapta sülük tedavisinin uygulandığı hastalıklar ve uygulama yöntemlerinden bahsedilmektedir. Sülük, bir tatlı su amfibi solucanıdır. Genellikle siyah veya kahve rengi tondadır. Şimdiye kadar 720 sülük cinsi tespit edilmiştir. Hirudo medicinalis, tıbbî uygulamalarda en sık kullanılan sülük cinsidir.

Sülük Tedavisinin İyi Geldiği Düşünülen Hastalıklar

Artrit, burkulma- incinme, kas ağrıları ve genel romatizma ağrılarında,
Huzursuz bacak sendromu, nöropatik ağrı ve fibromiyaljide,
Derin ven trombozu ve periferik arter tıkanıklıkları gibi damarsal sorunlarda,
Boyun ve bel fıtığında, tendinit ve tendosinovit gibi rahatsızlıklarda,
Kardiyovasküler (kalp damar hastalıklarda),
Kronik hepatit ve karaciğer hastalıklarında,
Göz Hastalıklarında (Behçet hastalığı, Sarı nokta hastalığı, Üveitler, Glokom, Makulopatiler, Diyabetik retinopatiler, Retinitis pigmentosa, Hipertansif retinopatiler ve Optik atrofiler gibi gözün damar, sinir, makula ve retina hastalıklarında,
Migren ve gerilim baş ağrılarında,
Varis, hemoroid ve venöz damarı yetmezliğinde,
Vertigo (baş dönmesi), kulak çınlamaları ve meniere sendromunda,
Egzama, sedef hastalığı gibi her türlü cilt hastalıklarında,
Sivilce ve aknelerde,
Cilt kırışıklarının giderilmesinde,
Selülit tedavisinde,
Hipertansiyon hastalarda,
Dejeneratif sinir sistemi hastalıkları ve felçler (MS, ALS, PARKİNSON gibi.)
Depresyon ve anksiyete bozukluklarında,
Bağışıklık sistemini güçlendirmede,
Erkek Kısırlığında.

Sülük Tedavisi Hangi Durumlarda Uygulanmaz

-Anemi (kansızlık) sorununun olmaması Kan sulandırıcı ilaç kullanıyor olması,

-Gebelerde ve emziren annelerde,

-Kontrolsüz diyabet hastalığında,

-Kalp yetmezliği olanlarda ve kalp pili takılı olanlarda,

-Lösemi ve karaciğer kanserlerinde,

-Kemoterapi esnasında.

Sülük Tedavisi Nasıl Uygulanır?

Sülük, göz kapağı çevresi, Avuç içi, ayak tabanı ve boyun, çene altı, koltuk altı, kasık gibi yerler hariç tüm bölgelere uygulanmaktadır. Bu işlem, uzman kişiler tarafından uygulanmalıdır. Aksi takdirde merdiven altında uygulanan steril olmayan sülükler özellikle AİDS ve hepatit gibi kanla bulaşıcı hastalıklara neden olabilmektedir. Sülük tedavisi sırasında bazı sülükler vücuda kolay yapışırken, bazıları ise zor yapışmaktadır. Sülüğe soğuk gelen cilt ya da temiz olmayan cilt sülük tarafından kolay ısırılmaz. Bu nedenle tedavi uygulanmadan önce, cildin temiz olmasına, herhangi bir krem, parfüm sürülmemesine ve bölgenin ılık olmasına dikkat edilmelidir. Sülükler vücuttaki pis kanları emerken ayrıca vücuda kendi ürettikleri salgıyı enfekte ederler. Bu salgı şu ana kadar izole edilebildiği kadarıyla 100′e yakın biyoaktif madde içermektedir. Bu maddelerin bir kısmı kanın pıhtılaşmasını engellerken bir kısmı oluşmuş pıhtıları eritmekte, birkaçı ağrı kesici özellikler sergilemekte, bir bölümü de kan basıncını dengelemektedir. Sülüğün ısırması sırasında kişi sadece sivrisinek ısırığı acısı kadar acı hissetmektedir. Sülük ısırdığı yüzeyi doyduğunda kendiliğinden yaklaşık olarak 20 ile 45 dakika arasında bırakır. Sonrasında sülük yapıştırılan deride hafif kaşıntılar ve küçük yara izleri oluşabilir. Endişelenmeyin!.. bu yan etkileri bir iki hafta içerisinde tamamen geçmektedir. Sülükler tek kullanımlık olup, kullanıldıktan sonra içinde %70 alkol bulunan kavanozda bekletilerek imha edilmelidir.