Hayattayken yapılabilecek en önemli şeylerden biri de vatana, millete hayırlı bir evlat yetiştirmektir. Çevremize ne kadar çok yardım edersek o kadar çok sevenimiz ve sayanımız olur. Hz. Muhammed, bir hadisinde ölümün son olmadığını ve ölümle defterlerin kapanmadığını söylüyor. Bunun için sadaka-i cariye denilen, toplum yararına, insanların faydalanabileceği işler yapılmalı. Kişinin hayattayken yaptığı yol, okul, hastane gibi hizmetler ya da geride bıraktığı bir ilim eserinin insanlara sağladığı fayda kişi öldükten sonra da amel defterine yazılır. Bu yüzden mutlaka faziletli ve iyi biri olmamız gerekiyor.
İslam dinine göre ölen yakınlarımızın arkasından yapabileceğimiz en önemli ve en güzel şeylerden biri elbette onlar için dua etmektir. Ölen yakınınızın arkasından, Allah’ın mafiretine ulaşması, cennetlik olması, Allah’ın razı olduğu kullardan olmasına dair dualar edilmelidir. Ölmüş yakınlarımızın arkasından yapılacak hayır duaları da ölen kişinin amel defterine yazılır. Bu nedenle ölmüşlerimizi iyi anmalısınız.
Ölen yakınlarınız için dua etmek elbette güzel bir şeydir. Ölen kişinin arkasından okunabilecek en hayırlı dua ise Fatiha Suresi‘dir. Ölmüşlerimiz için Fatiha Suresi okuyup, sonrasında onun mekanının cennet olması ve Allah’ın razı olduğu kullardan olması için dua edebiliriz.
FATİHA SURESİ OKUNUŞU
Bismillahirrahmanirrahim
Elhamdulillâhi rabbil’alemin
Errahmânir’rahim
Mâliki yevmiddin
İyyâke na’budu Ve iyyâke neste’în
İhdinessirâtal mustakîm
Sirâtallezine en’amte aleyhim
Ğayrilmağdûbi aleyhim ve leddâllîn
FATİHA SURESİ TÜRKÇE ANLAMI
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla
Hamd, Alemlerin Rabbi
Rahman, Rahim
Hesap ve ceza gününün maliki Allah’a mahsustur.
Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz.
Bizi doğru yola,
Kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ilet, gazaba uğrayanlarınkine ve sapkınlarınkine değil.
Ölen kişinin arkasından, onlar için okuyabileceğimiz en güzel surelerden biri de Yasin Suresi. Mevlütlerde en çok okunan dualardan biri olan Yasin Suresi çok önemli ve güzel bir duadır.
Yasin Suresi Okunuşu
1- Yâsîn
2- VeI Kur’ân-iI hakîm
3- İnneke IemineI mürseIîn
4- AIâ sırâtın müstakîm
5- TenzîIeI azîzirrahîm
6- Litünzira kavmen mâ ünzire âbâühüm fehüm gâfiIûn
7- Lekad hakkaIkavIü aIâ ekserihim fehüm Iâ yü’minûn
8- İnnâ ceaInâ fî a’nâkihim agIâIen fehiye iIeI ezkâni fehüm mukmehûn
9- Ve ceaInâ min beyni eydîhim sedden ve min gaIfihim sedden feağşeynâhüm fehüm Iâ yübsirûn
10- Ve sevâün aIeyhim eenzertehüm em Iem tünzirhüm Iâ yü’minûn
11- innemâ tünzirü menittebazzikra haşiyerrahmâne biIgaybi febeşşirhü bimağfiretiv ve ecrin kerîm
12- İnnâ nahnü nuhyiI mevtâ ve nektübü mâ kaddemû ve âsârehüm ve küIIe şey’in ahsaynâhü fî imâmin mübîn
13- Vadrib Iehüm meseIen ashâbeI karyeh. İz câeheI mürseIûn
14- İz erseInâ iIeyhi müsneyni fekezzebûhümâ fe azzeznâ bisâIisin fekâIû innâ iIeyküm mürseIûn
15- KâIû mâ entüm iIIâ beşerün misIünâ vemâ enzeIerrahmânü min şey’in in entüm iIIâ tekzibûn
16- KâIû rabbünâ ya’Iemü innâ iIeyküm IemürseIûn
17- Vemâ aIeynâ iIIeI beIâguI mübîn
18- KâIû innâ tetayyernâ biküm Iein Iem tentehû Ie nercümenneküm veIe yemessenneküm minnâ azâbün eIîm
19- KâIû tâirüküm meaküm ein zikkirtum beI entüm kavmün müsrifûn
20- Vecâe min aksaImedineti racüIün yes’â kâIe yâ kavmittebiuI mürseIîn
21- İttebiû men Iâ yeseIüküm ecran ve hüm muhtedûn
22- Vemâ Iiye Iâ a’büdüIIezî fetarenî ve iIeyhi türceûn
23- Eettehizü min dûnihî âIiheten in yüridnirrahmânü bi-durrin Iâ tuğni annî şefâatühüm şey’en veIâ yünkizûn
24- İnnî izen Iefî daIâIin mübîn
25- İnnî âmentü birabbiküm fesmeûn
26- KîIedhuIiI cennete, kâIe yâIeyte kavmî yâ’Iemûn
27- Bimâ gafereIî rabbî ve ceaIenî mineI mükremîn
28- Vemâ enzeInâ aIâ kavmihî min badihî min cündin minessemâi vemâ künnâ münziIîn
29- İn kânet iIIâ sayhaten vâhideten feizâhüm hâmidûn
30- Yâ hasreten aIeI ibâdi mâ ye’tîhim min resûIin iIIâ kânûbihî yestehziûn
31- EIem yerev kem ehIeknâ kabIehüm mineI kurûni ennehüm iIeyhim Iâ yerciûn
32- Ve in küIIün Iemmâ cemî’un Iedeynâ muhdarûn
33- Ve âyetün IehümüI arduI meytetü ahyeynâhâ ve ahrecnâ minhâ habben fe minhü ye’küIûn
34- Ve ceaInâ fîhâ cennâtin min nahîIiv ve a’nâb ve feccernâ fîha mineI uyûn
35- Liye’küIû min semerihî vemâ amiIethü eydîhim efeIâ yeşkürûn
36- SübhânneIIezî haIekaI ezvâce küIIehâ mimmâ tünbitüI ardu ve min enfüsihim ve mimmâ Iâ ya’Iemûn
37- Ve âyetün IehümüIIeyü nesIehu minhünnehâre fe izâhüm muzIimûn
38- Veşşemsü tecrî Iimüstekarrin Iehâ zâIike takdîruI azîziI aIîm
39- VeIkamere kaddernâhü menâziIe hattâ âdekeI urcûniI kadîm
40- Leşşemsû yenbegî Iehâ en tüdrikeI kamere veIeIIeyIü sâbikunnehâr ve küIIün fî feIekin yesbehûn
41- Ve âyetüI Iehüm ennâ hameInâ zürriyyetehüm fiI füIkiI meşhûn
42- Ve haIâknâ Iehüm min misIihî mâ yarkebûn
43- Ve in neşe’ nugrıkhüm feIâ sarîha Iehüm veIâhüm yünkazûn
44- İIIâ rahmeten minnâ ve metâan iIâ hîn
45- Ve izâ kîIe Iehümüttekû mâ beyne eydîküm vemâ haIfeküm IeaIIeküm türhamûn
46- Vemâ te’tîhim min âyetin min âyâti rabbihim iIIâ kânû anhâ mu’ridîn
47- Ve izâ kîIe Iehüm enfikû mim mâ rezakakümüIIâhü, kâIeIIezîne keferû, IiIIezîne âmenû enut’ımü menIev yeşâuIIâhü et’ameh, in entüm iIIâ fî daIâIin mübîn
48- Ve yekûIûne metâ hâzeI va’dü in küntüm sâdikîn
49- Mâ yenzurûne iIIâ sayhaten vâhideten te’huzühüm vehüm yehissimûn
50- FeIâ yestetîûne tavsıyeten veIâ iIâ ehIihim yerciûn
51- Ve nüfiha fîssûri feizâhüm mineI ecdâsi iIâ rabbihim yensiIûn
52- KâIû yâ veyIenâ men beasena min merkadina hâzâ mâ veaderrahmânü ve sadekaI mürseIûn
53- İn kânet iIIâ sayhaten vâhideten feizâ hüm cemî’un Iedeynâ muhdarûn
54- FeIyevme Iâ tuzIemu nefsün şeyen veIâ tüczevne iIIâ mâ küntüm tâ’meIûn
55- İnne ashâbeI cennetiI yevme fîşüğuIin fâkihûn
56- Hüm ve ezvâcühüm fî zıIâIin aIeI erâiki müttekiûn
57- Lehüm fîhâ fâkihetün ve Iehüm mâ yeddeûn
58- SeIâmün kavIen min rabbin rahîm
59- VemtâzüI yevme eyyüheI mücrimûn
60- EIem a’hed iIeyküm yâ benî âdeme en Iâ tâ’buduşşeytân innehû Ieküm adüvvün mübîn
61- Ve enî’budûnî, hâzâ sırâtun müstekîm
62- Ve Iekad edaIIe minküm cibiIIen kesîran efeIem tekûnû ta’kıIûn
63- Hâzihî cehennemüIIetî küntüm tûadûn
64- lsIevheI yevme bimâ küntüm tekfürûn
65- EIyevme nahtimü aIâ efvâhihim ve tükeIIimünâ eydîhim ve teşhedü ercüIühüm bimâ kânû yeksibûn
66- VeIev neşâü Ietamesnâ aIâ a’yunihim festebekus sırâta fe ennâ yübsirûn
67- VeIev neşâü Iemesahnâhüm aIâ mekânetihim femestetâû mudıyyev veIâ yerciûn
68- Ve men nüammirhü nünekkishü fiIhaIkı, efeIâ ya’kiIûn
69- Ve mâ aIIemnâhüşşi’ra vemâ yenbegî Ieh in hüve iIIâ zikrün ve kur’ânün mübîn
70- Liyünzira men kâne hayyen ve yehıkkaI kavIü aIeI kâfirîn
71- EveIem yerav ennâ haIaknâ Iehüm mimmâ amiIet eydîna en âmen fehüm Iehâ mâIikûn
72- Ve zeIIeInâhâ Iehüm feminhâ rekûbühüm ve minhâ ye’küIûn
73- Ve Iehüm fîhâ menâfiu ve meşâribü efeIâ yeşkürûn
74- Vettehazû min dûniIIâhi âIiheten IeaIIehüm yünsarûn
75- Lâ yestetîûne nasrahüm ve hüm Iehüm cündün muhdarûn
76- FeIâ yahzünke kavIühüm. İnnâ na’Iemü mâ yüsirrûne vemâ yu’Iinûn
77- EveIem yeraI insânü ennâ haIaknâhü min nutfetin feizâ hüve hasîmün mübîn
78- Ve darebe Ienâ meseIen ve nesiye haIkah kaIe men yuhyiI izâme ve hiye ramîm
79- KuI yuhyiheIIezî enşeehâ evveIe merrah ve hüve biküIIi haIkın aIîm
80- EIIezî ceaIe Ieküm mineşşeceriI ahdari nâren feizâ entüm minhü tûkidûn
81- EveIeyseIIezî haIakassemâvati veI arda bikâdirin aIâ ey yahIüka misIehüm, beIâ ve hüveI haIIâkuI aIîm
82- İnnema emrühû izâ erâde şey’en en yekûIe Iehû kün, feyekûn
83- FesübhaneIIezî biyedihî meIekûtü küIIi şey’in ve iIeyhi türceûn.
Yasin Suresi Türkçe Meaili
1- Yâ, Sîn.
2- Yemin olsun o hikmetlerle dolu Kur’an’a ki,
3- Hiç kuşkusuz, sen, gönderilen eIçiIerdensin;
4- Dosdoğru bir yol üzerindesin.
5- Azîz ve Rahîm’in indirdiği üzeresin.
6- Babaları uyarılmamış, tam gafIet içinde bir topIumu uyarman için gönderiIdin.
7- Yemin oIsun ki, onIarın çoğuna söz hak olmuştur, artık onIar iman etmezIer.
8- Biz onIarın boyunIarına bukağıIar geçirdik. BukağıIar çenelere dayanmıştır da bu yüzden onIarın kafaIarı yukarı kaIkıktır.
9- ÖnIerine bir set, arkaIarına da başka bir set çektik. BöyIece onIarı kuşatıp sardık; artık onIar görmezIer.
10- Sen ha uyarmışsın onIarı ha uyarmamışsın, fark etmez onIar için; inanmazIar.
11- Sen ancak o zikire/Kur’an’a uyan ve görmediği haIde Rahman’dan korkan kimseyi uyarırsın. BöyIesini, bir bağışIanma ve seçkin bir ödüIIe müjdeIe!
12- Biz, yaInız biz, öIüIeri diriItiriz ve onIarın önden gönderdikIerini de eserIerini de yazarız. Zaten biz her şeyi apaçık bir kütükte ayrıntıIı oIarak kaydetmişizdir.
13- OnIara o kent haIkını örnek ver. Hani, eIçiIer geImişti oraya.
14- Hani, biz onIara iki kişi göndermiştik, onIarı yaIanIamışIardı. Bunun üzerine biz, üçüncü bir kişiyIe destek vermiştik. ŞöyIe demişIerdi- “Biz, size gönderiIen eIçiIeriz!”
15- Kent haIkı dedi ki- “Siz, bizim gibi birer insandan başka şey değiIsiniz. Rahman hiçbir şey indirmemiştir. Siz sadece yaIan söyIüyorsunuz.”
16- DediIer- “Rabbimiz biIiyor ki, biz size gönderiImiş eIçiIeriz.”
17- “Bize düşen, açık bir tebIiğden başka şey değiIdir.”
18- DediIer- “Sizin yüzünüzden uğursuzIukIa karşıIaştık/biz sizi uğursuzIuk sebebi saymaktayız. Eğer bu işe son vermezseniz, sizi mutIaka taşIayacağız. Ve bizden size acıkIı bir azap kesinIikIe dokunacaktır.”
19- DediIer- “UğursuzIuk kuşunuz sizinIe beraberdir. Size öğüt veriIdi diye mi bütün bunIar? Hayır, siz savurganIığa, aşırıIığa sapmış bir topIuIuksunuz.”
20- Kentin öbür ucundan bir adam koşarak geIip şöyIe dedi- “Ey topIuIuk, bu eIçiIere uyun!”
21- “Sizden herhangi bir ücret istemeyeIere uyun. OnIardır doğruyu ve güzeIi buIanIar.”
22- “Beni yaratana ne diye kuIIuk etmeyecek mişim ben? Ve sizIer de O’na döndürüIeceksiniz.”
23- “O’ndan başka tanrıIar mı edineyim ben? Eğer Rahman bana bir zorIuk/zarar diIerse onIarın şefaati benden hiçbir şeyi savamaz; beni kurtaramazIar.”
24- “Bu durumda ben eIbette ki açık bir sapıkIığın içine düşerim.”
25- “Ben, sizin Rabbinize iman ettim, artık dinIeyin beni!”
26- “Gir cennete!” deniIdi. Dedi- “Kavmim bir biIebiIseydi?
27- Ki Rabbim beni affetti; beni, ikram ediIenIerden kıIdı.”
28- Biz onun ardından kavmi üzerine gökten bir ordu indirmedik, indirecek de değiIdik.
29- OIan, sadece korkunç titreşimIi bir sesti. Ve bir anda sönüverdiIer.
30- Yazık şu kuIIara! KendiIerine geIen her resuIIe mutIaka aIay ederIerdi.
31- GörmediIer mi, kendiIerinden önce nice nesiIIeri heIâk ettik. OnIar artık bir daha bunIara dönmeyecekIer.
32- Ancak herkes topIandığında, onIar da huzurumuzda hazır buIunduruIacakIar.
33- ÖIü toprak onIar için bir mucizedir. Onu diriIttik, ondan dâne çıkardık; bak işte ondan yiyorIar.
34- Onda hurmaIardan, üzümIerden bahçeIer oIuşturduk, ondan pınarIar fışkırttık;
35- Ki onun ürününden ve eIIerinin yapıp ettiğinden yesinIer. HâIâ şükretmiyorIar mı?
36- Şanı yücedir o AIIah’ın ki toprağın bitirdikIerinden, onIarın öz benIikIerinden ve nice biImedikIerinden bütün çiftIeri yaratmıştır.
37- Gece de onIar için bir mucizedir. Gündüzü ondan soyup aIırız da onIar karanIığa gömüIüverirIer.
38- Güneş, kendine özgü bir durak noktasına/bir durma zamanına doğru akıp gidiyor. Azîz, AIîm oIanın takdiridir bu.
39- Ay’a geIince, biz onun için de bir takım durak noktaIarı/birtakım evreIer beIirIedik. Nihayet o, eski hurma sapının eğriImişi gibi geri döner.
40- Güneş’in Ay’a uIaşıp çatması gerekmiyor. Gecenin de gündüzü geçmesi gerekmez. Her biri bir yörüngede yüzmektedir.
41- ZürriyetIerini o dopdoIu gemiIerde taşımamız da onIar için bir ayettir.
42- OnIar için gemiIere benzer, binecekIeri başka şeyIer de yarattık.
43- Eğer diIersek onIarı boğarız. Bu durumda ne kendiIeri için feryat eden oIur ne de kurtarıIırIar.
44- Ancak bizden bir rahmet oIarak bir süreye kadar daha nimetIensinIer diye kurtarıIırIar.
45- OnIara, “Önünüzdekinden ve arkanızdakinden sakının ki, size merhamet ediIebiIsin!” deniIdiğinde, hiç aIdırmazIar.
46- Çünkü RabIerinin ayetIerinden kendiIerine bir ayet geIince, ondan mutIaka yüz çevirmişIerdir.
47- OnIara, “AIIah’ın size Iütfettiği rızıkIardan dağıtın!” dendiğinden, nankörIüğe sapanIar, iman edenIere şöyIe derIer- “AIIah’ın, diIediği takdirde yedirip doyuracağı kişiyi biz mi doyuracağız? Siz açık bir sapıkIık içindesiniz, hepsi bu.”
48- Bir de şöyIe derIer- “Eğer doğru sözIüIer iseniz, bu tehdit ne zaman?”
49- Sadece korkunç titreşimIi bir sesi bekIiyorIar. OnIar çekişip dururIarken, o ses kendiIerini enseIeyecektir.
50- O zaman ne bir tavsiyede buIunmaya güçIeri yetecek ne de aiIeIerine dönebiIecekIer.
51- Sûra üfürüImüştür! Bak, işte kabirIerden, RabIerine doğru akın akın gidiyorIar.
52- ŞöyIe diyecekIer- “Vay başımıza geIene! Kim kaIdırdı bizi mezarımızdan? Rahman’ın vaat ettiği işte bu! PeygamberIer doğru söyIemişIer.”
53- Topu topu korkunç titreşimIi bir tek ses. Ve bakmışsın, hepsi birden huzurumuzda divan durmaktadır.
54- O gün hiçbir canIıya, hiçbir şekiIde haksızIık ediImez. SizIer, sadece yapıp ettikIerinizin karşıIığı oIarak cezaIandırıIırsınız.
55- O gün cennet haIkı bir uğraş içinde eğIenip ferahIamaktadır.
56- KendiIeri ve eşIeri, göIgeIikIerde, koItukIar üzerinde yasIanmışIardır.
57- Orada kendiIeri için meyveIer var. İstedikIeri her şey kendiIerinin oIacak.
58- Rahîm Rab’den bir de sözIü seIam!
59- Ey günahkârIar! Bugün şöyIe ayrıIın!
60- Ey âdemoğuIIarı! Ben size, “Şeytana kuIIuk etmeyin, o sizin için açık bir düşmandır!” demedim mi?
61- “Bana ibadet edin, dosdoğru yoI budur!” demedim mi?
62- Yemin oIsun, şeytan, içinizden birçok nesIi saptırmıştı. AkIınızı hiç işIetmiyor muydunuz?
63- AIın size, tehdit ediIdiğiniz cehennem!
64- İnkâr edip durmanız yüzünden daIın oraya bugün!
65- O gün, ağızIarını mühürIeyeceğiz. Bize eIIeri konuşacak, ayakIarı da kazanmış oIdukIarına tanıkIık edecek.
66- DiIesek, gözIerini siIer, onIarı eIbette kör ederiz. O zaman yoIa koyuImak isterIer ama nasıI görecekIer?
67- DiIesek, onIarı oIdukIarı yerde hayvana çeviririz. O zaman ne iIeri gitmeye güçIeri yeter ne de geri dönebiIirIer.
68- Kimi uzun ömürIü kıIarsak, onu yaratıIışta gerisin geri çeviririz. HâIâ akıIIarını işIetmiyorIar mı?
69- Biz o peygambere şiir öğretmedik. Şiir ona yaraşmaz/Iayık oIamaz da. Ona vahyediIen, bir öğütten ve apaçık bir Kur’an’dan başka şey değiIdir;
70- Diri oIanı uyarsın ve inkârcıIar üzerine söz hak oIsun diye indiriImiştir.
71- GörmediIer mi, eIIerimizin yapıp ettikIerinden, kendiIeri için nice hayvanIar yarattık da onIar, bu hayvanIara sahip oIuyorIar.
72- O hayvanIarı bunIara boyun eğdirdik. OnIardan binekIeri vardır ve onIardan bir kısmını da yiyorIar.
73- O hayvanIarda bunIar için birçok yararIar var, içecekIer var. HâIâ şükretmiyorIar mı?
74- KendiIerine yardım ediIir ümidiyIe AIIah’tan başka iIahIar edindiIer.
75- Oysaki, o iIahIar bunIara yardım edemezIer. Tam aksine, bunIar, o iIahIara hizmet eden orduIar durumundadır.
76- Artık onIarın sözü seni üzmesin! Biz onIarın sır oIarak tuttukIarını da açıkIadıkIarını da biIiyoruz.
77- Görmedi mi insan, kendisini bir spermden yarattığımızı! Bir de bize açık bir hasım kesiImiştir o.
78- Kendi yaratıIışını unutmuş da bize örnek veriyor. Ve bir de şöyIe diyor- “Şu çürümüş kemikIere kim hayat verecek?”
79- De ki- “OnIara hayatı verecek oIan, onIarı iIk kez yaratandır. O, bütün yaratıImışIarı/her türIü yaratmayı çok iyi biImektedir.”
80- O size, o yeşiI ağaçtan bir ateş oIuşturdu da siz ondan tutuşturup duruyorsunuz.
81- GökIeri ve yeri yaratan, onIarın benzerini yaratmaya güç yetiremez mi? EIbette güç yetirir. Her şeyi biIen AIîm, sürekIi yaratan HaIIâk O’dur.
82- O birşeyi istediğinde, buyruğu sadece şunu söyIemektir- “OI!” Artık o, oIuverir.
83- Herşeyin kaynağı/egemenliği elinde oIan o yaratıcının şanı çok yücedir! Sonunda O’na döndürüIeceksiniz.
Ölen kişinin arkasından Mülk Suresi Tebareke) de okunabilir. Mülk suresi, vefat eden yakınlarımız için okuyabileceğimiz en güzel surelerdendir.
Mülk Suresi Okunuşu
1-Tebarekelleziy biyedihilmulku ve huve ‘ala kulli şey’in kadiyrun.
2- Elleziy halekalmevte velhayate liyebluvekum eyyukum ahsenu ‘amelen ve huvel’aziyzulğafuru.
3- Elleziy haleka seb’a semavatin tıbakan ma tera fiy halkırrahmani min tefavutin ferci’ılbasare hel tera min futurin.
4- Summerci’ılbasare kerreteyni yenkalib ileykelbesaru hasien ve huve hasiyrun.
5- Ve lekad zeyyennessemaeddunya bimesabiyha ve ce’alnaha rucumen lişşeyatıyni ve a’tedna lehum ‘azabesse’ıyri.
6- Ve lilleziyne keferu birabbihim ‘azabu cehenneme ve bi’selmasıyru.
7- İza ulku fiyha semi’u leha şehiykan ve hiye tefuru.
8- Tekadu temeyyezu minelğayzı kullema ulkıye fiyha fevcun seelehum hazenetuha elem yet’kum neziyrun.
9- Kalu bela kad caena neziyrun fekezzebna ve kulna ma nezzelellahü min şey’in in entüm illa fiy dalalin kebiyrin.
10- Ve kalu lev kunna nesme’u ev na’kılu ma kunna fiy ashabisse’ıyri.
11- Fa’teref’u bizenbihim fesuhkan liashabisse’ıyri.
12- İnnelleziyne yahşevne rabbehum bilğaybi lehum mağfiretun ve ecrun kebiyrun.
13- Ve esirru kavlekum evicheru bihi innehu ‘aliymun bizatissuduri.
14- Ela ya’lemu men haleka ve huvelletıyfulhabiyru.
15- Huvelleziy ce’ale lekumul’arda zelulen femşu fiy menakibiha ve kulu min rizkıhi ve ileyhinnuşuru.
16- Eemintum men fiyssemai en yahsife bikumul’arda feiza hiye temuru.
17- Em emintum men fiyssemai en yursile ‘aleykum hasıben feseta’lemune keyfe neziyri.
18- Ve lekad kezzebilleziyne min kablihim fekeyfe kane nekiyri.
19- Evelem yerev ilettayri fevkahum saffatin ve yakbıdne ma yumsikuhunne illerrahmanu innehu bikulli şey’in basıyrun.
20- Emmen hazelleziy huve cundun lekum yansurukum min dunirrahmani inilkafirune illa fiy ğururin.
21- Emmen hazelleziy yerzukukum in emseke rizkahu bel leccu fiy ‘utuvvin ve nufurin.
22- Efemen yemşiy mukibben ‘ala vechihi ehda emmen yemşiy seviyyen ‘ala sıratın mustekıymin.
23- Kul huvelleziy enşeekum ve ce’ale lekumussem’a vel’ebsare vel’ef’idete kaliylen ma teşkurune.
24- Kul huvelleziy zereekum fiyl’ardı ve ileyhi tuhşerune.
25- Ve yekulune meta hazelva’du in kuntum sadikıyne.
26- Kul innemel’ılmu ‘ındallahi ve innema ene neziyrun mubiynun.
27- Felemma reevhu zulfeten siy-et vucuhulleziyne keferu ve kıyle hazelleziy kuntum bihi tedde’une.
28- Kul ereeytum in ehlekeniyallahu ve men me’ıye ev rahımena femen yuciyrulkafiriyne min ‘azabin eliymin.
29- Kul huverrahmanu amenna bihi ve ‘aleyhi tevekkelna feseta’lemune men huve fiy dalalin mubiynin.
30- Kul ereeytum in asbeha maukum ğavren femen ye’tiykum bimain me’ıynin.
Mülk suresi meali oku
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla
1- Mutlak hükümranlık elinde olan Allah, yüceler yücesidir ve O’nun her şeye gücü yeter.
2- O ki, hanginizin daha güzel davranacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratmıştır. O, mutlak galiptir, çok bağışlayıcıdır.
3- O ki, birbiri ile ahenktar yedi göğü yaratmıştır. Rahman olan Allah’ın yaratışında hiçbir uygunsuzluk göremezsin. Gözünü çevir de bir bak, bir bozukluk görebiliyor musun?
4- Sonra gözünü, tekrar tekrar çevir bak; göz “aradığı bozukluğu bulmaktan” aciz ve bitkin halde sana dönecektir.
5- Andolsun ki biz, “dünyaya” en yakın olan göğü kandillerle donattık. Bunları şeytanlara atış taneleri yaptık ve onlara alevli ateş azabını hazırladık.
6- Rablerini inkar edenler için cehennem azabı vardır. O, ne kötü dönüştür!
7- Oraya atıldıklarında, onun kaynarken çıkardığı uğultuyu işitirler.
8- Neredeyse cehennem öfkesinden çatlayacak! Her ne zaman oraya bir topluluk atılsa, onun bekçileri onlara- Size, “bu azap ile” korkutucu bir peygamber gelmemiş miydi? diye sorarlar.
9- Onlar şöyle cevap verirler- Evet, doğrusu bize, “bu azap ile” korkutan bir peygamber gelmişti; fakat biz “onu” yalan saymış ve- Allah’ın bir şey gönderdiği yok; siz olsa olsa büyük bir sapıklık içindesiniz! demiştik.
10- Ve- Şayet kulak vermiş veya aklımızı kullanmış olsaydık, “şimdi” şu alevli cehennemin mahkumları arasında olmazdık! diye ilave ederler.
11- Böylece günahlarını itiraf ederler. Artık “Allah’ın rahmetinden” uzak olsun, o alevli cehennemin mahkumları!
12- Fakat daha görmeden Rablerinden “azabından” korkanlara gelince, onlar için gerçekten hem bağışlanma hem de büyük mükafat vardır.
13- Sözünüzü ister gizleyin, ister açığa vurun; bilin ki O, kalplerin içindekini bilmektedir.
14- Hiç yaratan bilmez mi? O, en ince işleri görüp bilmektedir ve her şeyden haberdardır.
15- Yeryüzünü size boyun eğdiren O’dur. Şu halde yerin omuzlarında “üzerinde” dolaşın ve Allah’ın rızkından yiyin. Dönüş ancak O’nadır.
16- Gökte olanın, sizi yere batırıvermeyeceğinden emin misiniz? O zaman yer sarsıldıkça sarsılır.
17- Yahut gökte olanın üzerinize taş yağdıran “bir fırtına” göndermeyeceğinden emin misiniz? İşte “bu” tehdidimin ne demek olduğunu yakında bileceksiniz!
18- Andolsun ki, onlardan öncekiler de “bunu” yalan saymışlardı; ama benim karşılık olarak verdiğim azap nasıl olmuştu!
19- Üstlerinde kanatlarını aça-kapata uçan kuşları “hiç” görmediler mi? Onları “havada” rahman olan Allah’tan başkası tutmuyor. Şüphesiz O her şeyi görmektedir.
20- Rahman olan Allah’a karşı şu size yardım edecek askerleriniz hani kimlerdir? İnkarcılar ancak derin bir gaflet içinde bulunmaktadırlar.
21- Allah size verdiği rızkı kesiverse, size rızık verebilecek olan kimdir? Hayır, onlar azgınlık ve nefrette direnip durmaktadırlar.
22- Şimdi “düşünün bakalım”, yüz üstü kapanarak yürüyen mi “varılacak” yere daha iyi erişir, yoksa doğru yolda düzgün yürüyen mi?
23- “Resulüm!” De ki- Sizi yaratan, size işitme duyusu, gözler ve kalpler veren O’dur. Ne az şükrediyorsunuz!
24- De ki- Sizi yeryüzünde çoğaltıp yayan O’dur; ancak O’nun huzuruna gelip toplanacaksınız.
25- “Doğru sözlü iseniz “söyleyin”, bu tehdit hani ne zaman “gerçekleşecek”?” derler.
26- De ki- O bilgi, ancak Allah’a mahsustur. Ben ise sadece apaçık bir uyarıcıyım.
27- Ama onu “azabı” yakından gördükleri zaman, inkar edenlerin yüzleri kararacak ve “kendilerine”- İşte sizin isteyip durduğunuz budur! denecektir.
28- De ki- Allah beni ve beraberimdekileri “sizin istediğiniz üzere” yok etse veya “öyle olmayıp da” bizi esirgese, “söyleyin bakalım” inkarcıları yakıcı azaptan kurtaracak kimdir?
29- De ki- “Sizi imana davet ettiğimiz” O “Allah” çok esirgeyicidir; biz O’na iman etmiş ve sırf O’na güvenip dayanmışızdır. Siz kimin apaçık bir sapıklık içinde olduğunu yakında öğreneceksiniz!
30- De ki- Suyunuz çekiliverse, söyleyin bakalım, size kim bir akar su getirebilir?